7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’in yüksek teknolojiyle donatılmış sınır güvenliğini aşıp İsrail topraklarına nasıl girebildiği hala tartışma konusu. Hamas kontrolündeki Gazze Şeridi’ne olan sınır, altı metre yükseklikte bir duvar, dikenli teller, kamera ve algılayıcılarla donatılmış bir alandan oluşuyor, ayrıca kaçak geçişler için tüneller kazılmasını engellemek üzere yer altında derin beton bloklar bulunuyor.
Ancak Cumartesi günü sabah erken saatlerde Hamas militanları nöbetçi askerleri ani bir saldırıyla şaşırtıp “Demir Duvar” denilen sınırı çeşitli noktalardan geçmeyi başardı. Hayatta kalan İsrail askerleri hala saldırının şokunu üzerinden atabilmiş değil.
Saldırı sırasında Gazze kentinin karşısındaki Nahal Oz’da görevli olan bir kadın asker, bir televizyon kanalına hastanedeki yatağından verdiği mülakatta, sabah 06.30’da füzeler yağmaya başladığını, yaklaşık 30 Hamas militanının kısa süre içinde askerî üssün kontrolünü ele geçirdiğini ve yedi saat boyunca işgal altında tuttuklarını ifade etti. İsrailli kadın asker, çıplak ayak sığınağa koştuğunu ve bir saat kadar sonra Arapça konuşan kişilerin giriş bölümüne ateş açtıklarını anlattı. Üs, daha sonra İsrailli özel timlerce geri alındı.
“İlk nöbet gözlem kulelerini hedef aldılar”
AFP haber ajansına konuşan bir ordu sözcüsü de olayı, “Önce keskin nişancılar, 65 kilometre uzunluğundaki sınıra yayılmış nöbet gözlem kulelerine ateş açtı” diye aktardı. Olay sırasında görev yapan nöbetçi askerlerden biri de, “Gözlem kameralarına ateş açtılar. Bir süre sonra sınırı gözlemleyemez hale geldik” dedi.
İnternet sitelerine ve televizyonlara konuşan diğer askerler de benzer şeyler anlatarak, ani ve yoğun bir saldırıyla gözlem ve iletişim sistemlerinin devre dışı bırakıldığını ifade etti. Ancak daha önce ortaya atılan siber saldırı iddiaları, İsrail ordu sözcüsü tarafından yalanlandı.
Hamas saldırısından iki gün sonra Gazze sınırındaki mevzileri yeniden kontrolüne geçiren İsrail ordusundan bir asker – (09.10.2023)Fotoğraf: Jack Guez/AFP/Getty Images
Hamas tarafından yayınlanan videolarda da nöbetçi kulelerine ateş açıldığı ve kısmen uzaktan kumandalı silahlar kullanıldığı görülüyor. İnternette yer alan bazı görüntülerde de nöbet kuleleri üzerinde uçan ve patlayıcı madde atan insansız hava araçları (İHA), sınırdaki dikenli tellerle çevrili metal çitleri yıkan buldozerler, delik açmak için atılan patlayıcılar görülüyor.
Hamas, diğer yandan İsrail’e yoğun bir füze saldırısı gerçekleştirdi. Sınırın işlevsiz hala getirilmesinin ardından bin 500’den fazla militan kamyonet ve motosikletlerle İsrail topraklarına girdi, bir bölüm sürat tekneleri, bir bölüm de paraşütlerle İsrail’e geçerek yüzlerce İsrailliyi öldürdü.
“Hiçbir istihbarat gelmemişti”
Instagram hesabından paylaşım yapan bir nöbetçi asker ise, “Bunu en kötü kâbusumda bile tahayyül edemezdim” diyerek Filistinli keskin nişancıların gözlem sistemini tahrip ettiğini anlattı, “Bizi gafil avladılar. Hiçbir şekilde hazırlıklı değildik ve bu konuda hiçbir istihbarat gelmemişti” ifadelerini kullandı.
İsrail’in eski ulusal güvenlik danışmanlarından emekli general Yaakov Amidror da olayın gerçekleştiği güney bölgesinde istihbarat teşkilatı ve ordunun çok büyük bir fiyaskosunun söz konusu olduğunu kaydetti.
Gazze sınırı yakınındaki Yahudi yerleşimlerine yapılan saldırılardan hayatta kalanlar da hala şokta. Güvendikleri sistemin işlememesi büyük bir hayal kırıklığı yaratmış durumda. Hamas militanlarının yüzden fazla kişiyi öldürdüğü ve çok sayıda kişiyi rehin aldığı Kibbuz Beeri yerleşiminde yaşayan 58 yaşındaki Inbal Reich Alon, duygularını şöyle ifade ediyor: “Sınır bariyerini kurduklarında güvende olduğumuza inanmıştık. Ama Hamas saldırısı bize bunun bir illüzyon olduğunu gösterdi.”
AFP / BK,ET
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl engelsiz bağlanabilirim?
